Bir dönem ülkemizde de gözde teknoloji mağazalarından biri olan Darty, 1957 yılında Fransa’da kurulmasının ardından kısa sürede Avrupa’nın önde gelen elektronik perakende zincirlerinden biri hâline geldi.
Müşterileri için değer yaratmayı odağına koyarak büyüyen Darty, Türkiye pazarınaysa 2006 yılında giriş yapmıştı.
Büyük şehirlerde açtığı mağazalar ve etkileyici reklam kampanyalarıyla kısa sürede tanınmış ve büyük bir müşteri kitlesine ulaşmıştı.
2006 yılında ülkemize ayak basmasının ardından çeşitli başarılı hamleler yapan Darty, teknoloji severlerin gözde mağazalarından biri olmayı başarmıştı.
Ancak 2010’lu yılların gelmesiyle birlikte perakende sektörü büyük bir dijital dönüşüm geçirmeye başlamıştı.
E-ticaretin yükselişiyle, müşteriler çevrimiçi alışverişin sunduğu kolaylık ve geniş ürün yelpazesine hızla alışmış bu da fiziksel mağazaların iş modelini zorlamaya başlamıştı.
Darty de bu dijital dönüşüme uyum sağlamak için çeşitli stratejiler denedi tabii.
Örneğin, bir çevrimiçi satış platformu geliştirdi ve müşteri hizmetlerini dijital dünyaya entegre etmeye çalıştı.
Fakat bu çabaları Bimeks gibi güçlü rakipleriyle başa çıkmak için yeterli olmadı.
Fiziksel mağazaların yüksek maliyetleri ve artan rekabet, Darty’nin kâr marjlarını düşürdü.
O yıllarda Bimeks Türkiye pazarında hızlı bir yükselişe geçmişti ve rakiplerini teker teker eleyerek büyümeye devam ediyordu.
Öyle ki, teknoloji perakendecileri arasındaki büyük isimlerden Electro World’ü 2013 yılında satın almıştı.
Darty’nin kaderi de farklı olmayacaktı…
Aynı yıl, Darty Türkiye pazarından çekilme kararı aldı ve bu kararın üzerine Bimeks Darty’i de satın alarak kendi bünyesine kattı.
Özetle Darty’nin hikâyesi, değişime ayak uydurmanın ve dijital dönüşüme uyum sağlamanın önemini vurgular nitelikte bir ders olarak karşımıza çıkıyor.